Yine övmenin yetmediği bir oyun var karşımızda. Hem de bir korku oyunu.

Bilmece/bulmaca seven ve tercih eden bizim gruba bile "muhakkak oynayın" denilen bir korku oyunu Ölü Senfoni.

Açıkçası kapısından girerken de şüphelerle ve bol sıkılacağımı sanarak daldığım bir oyun.
Ama ortada öyle bir yapım var ki gerçekten de kapıdan hoşnutsuz çıkmak mümkün değil.

Gayet başarılı bir kompozisyon var karşınızda. Müzikleri, dekoru, yöneticileri, canlı oyuncuları ile atmosferi vermekle kalmayıp sizi oyunun başından itibaren öyle güzel bir senaryonun içine çekiyorlar ki ne olduğunu anlamadan kaptırmış buluyorsunuz kendinizi.

Ben korku oyunlarını ve senaryolarını zorlama bulan, korkmaktan ziyade gülen, dağılan bir bünyeyim. O yüzden işin korkunçluğuna dair yorumu korku severlere bırakıyorum.

Ama bu oyunun senaryosunun olaya çok hakim ellerden çıktığını ve her türlü ayrıntının düşünülerek verildiğini düşünüyorum. Baştan sona takip etmesi çok zevkliydi. Sonuna kadar da "acaba ne olacak?" diye merak ettiren nadir oyunlar arasına girdi. Haa bir de şunu söylemeliyim ki oynadığım canlı aktör içeren oyunlar içinde en aklımda kalanı bu olacak sanırım.

Oyuncusunu aptal yerine koymayan, güzel kurgulanmış bizim gibi meraklılarını bile doyuracak özgün, yaratıcı bulmacalarla gelebilmiş dolu dolu bir oyun olmuş.

Mutlaka deneyin, eğleneceksiniz derim.

Not: Bu oyun için bizleri önlerine katan ve gitmemize vesile olan 2 sürpriz sanatçıya da (biri fotoda yok gerçi ama) bol bol teşekkürler.

Not2: Oyunun Hackerspace'in eski mekanında olması da güzel sürpriz oldu.